Narlıdere Belediye Başkanlığı Aday Adaylığı Açıklamam

Sayın İlçe Başkanım, Yöneticilerim, Sayın Kadın Kolları Başkanım, Gençlik Kolları Başkanım, Sayın Muhtarlar, eski yeni meclis üyeleri, partililer ve Narlıdereliler dostlar, komşularım hoş geldiniz.

Birazdan ilçemiz Belediye Başkanlığı aday adaylık başvurumu yapacağım.

Neden bu yola çıktım?

Yaklaşık 20 senedir Narlıderede Çatalkaya mahallesinde yaşıyorum, iki çocuğumu bu ilçede büyüttüm.

Yüksek mimarım. İş hayatım yöneticilikle geçti. Mesleğimin bana kattıklarını şehircilik ve yerel hizmetler alanında kullanarak yöneticilik yaptım.

Tecrübe alanlarımı özgeçmişimde anlattım, merak edenler için masalarda dağıttık.

Özgeçmişimde çok kısaca anlatmak istedim yine de çok uzun sürdü çünkü bir hayat var içinde. Çok genç yaşta bir sorumluluk alıp yoktan küçük bir kent kurmanın öğrenilmişliği, tecrübesi var.

Kanalizasyon hatlarından, yağmursuyu kanallarına, elektrik hatlarından, doğalgaz hatlarına, arıtma tesisine, yol bordürlerinin döşenmesinden asfalt yapımına kadar kenti oluşturan fiziki unsurların oluşturan tüm işleri öğrenip, yaptırdım, kontrolünde bulundum.

Türkiye’nin sanayi yükünü kaldıran Organize Bölgelerinin öyle yüzlerce kişi kadroları da yoktur. Çok çok büyük bir bütçeyi yönetirler ancak hiçbir devlet katkısı almadığı için bütçenin çoğu ile yatırım yapılır, personel sayısı azdır. Yani Bölge müdürü tüm bu kalemlerdeki herşeyi ile bilmek, hakim olmak zorundadır.

Kamu kurumları ile ilişkileri yürütmek, sanayicilerle yönetimi sağlamak yani oranın meclisini yönetmek, bir yandan da hizmet vermek… Pek çok zaman biz bile yaptığımız işe inanamazdık. İşte böyle bir iş hayatından, tempodan, tecrübeden geliyorum.

Bu alandaki yöneticilik görevimi bitirdikten sonra, Manisa Organize’den gelen bir davetle, bu tecrübemi Alman hükümetinin Manisa’da Volkswagen yatırımı kararını verdiği alanın kurulması, kamulaştırılması, altyapı çalışmalarının koordinasyonu ve bakanlıklar nezdinde koordinasyonu görevinde değerlendirme fırsatı buldum.

Bir süre bu görevi yürüttüm ve fakat ülkemizin şartlarından dolayı Volkswagen firması yatırımı durdurunca benim için de epey yorucu olan günlük Narlıdere—Manisa seyahatlerimi sonlandırdım.

49 yaşındayım çalışmayı çok seviyorum, kolay edinilmeyen bu tecrübeleri en iyi kullanabileceğim yer yerel yönetimlerdi. “Neden yola çıktım?” sorusunun cevaplarından sadece biri bu.

Bu benim tecrübe kısmım, bir de beni ben yapan özellikler var tabii ki.

"Mayıs ayındaki genel seçim sonuçlarından sonra hepimiz gibi ben de nefessiz kaldım, ben de bir süre kolumu kaldıracak gücü bulamadım."

Ama “umuda ve mücadeleye ihtiyacımız var, hepimiz bir yerden tutmalı” diyerek tekrar tutundum. Oksijen maskesini önce kendime taktım. Ve yapabileceğim en iyi şeyi yaparak, örnek olmak, birlik olmak ve çok çalışmak isteği ile yola çıktım.

İş hayatım boyunca kamusal yetkilerimiz olduğu için siyasi parti üyeliğim mümkün değildi. Ama bu değil ki ben bu parti için çalışmadım gönül vermedim. Üye olmadığım zamanlarda da seçimlerde hiçbir karşılık beklemeden sandık bekledim, okul bekledim. Son görevli okuldan ayrılmadan ayrılmayan vatandaşlardandım. Partiye üye olunca bu çalışmaları hiçbir görev, mevki beklentisi olmadan yapmanın kıymetini anladım.

Parti kimlik kartım olamasa da kalbim ve aklımla nerede durduğum hep bilinirdi. Her ortamda mücadelemi, desteğimi verdim.

Partimize hizmetin yeri, kademesi, sırası olduğunu düşünmüyorum.

Partimiz vekilleri mecliste doğru bildiğini söylüyor, bazı gençler afiş dağıtıyor, bazılarımız öbek çalışması yapıyor, örgütte hizmet verenler çok kıymetli emeklerini örgüt çalışmalarında kullanıyor.

Tüm kademelerdeki hizmetler çok kıymetli çok kutsal.

Ancak Partimize oy veren halkın bizden ısrarla beklediği çeşitlenip renklenmemiz, çeşitli fikirlerin, yeni yüzlerin de artık partimizde görünmesi.

Parti eski emektarlarının gitmesi yenilerin gelmesi değil elbette bu. Eski yeni bir olmak, birlik ve bütün olmak yenilenmek ve umut vermek.

Taşıdığı değeri, tecrübeyi partimize katmak isteyenlerle kucaklaşmamız gerekli.

Benim yetiştiğim evde, Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi asılıydı. Atatürk’ün kürk yakalı paltosuyla, kocaman çerçeveli bir resmi.

Küçüklüğüm, gençlik yıllarım hep Atamla konuşarak geçti. Evdekiler bilmezdi, ben Ata'mın karşısına geçip onunla konuşurdum. Her sabah odamdan çıktığımda onu gördüğümden, ilkin Ata'ma "günaydın" dedim.

Kahramanımı, en sevdiğim büyüğümü, en iyi arkadaşımı, çok iyi anlamam gerekiyordu. Onun hayatını fikirlerini, mücadelesini çok okudum çok kafa yordum.

Tüm gücüm, kararlılığım, iflah olmaz bir mücadele insanı olmam o günlerden geliyor.

Bugüne kadarki başarılarımın arkasında da bu güç var, bu hizmet yoluna çıkarken de bu güçle çıktım. Yanımda da gücünü buradan alan insanlar olacak.

Neden bu yola çıktım sorusunun bir başka cevabı da burada.

"Biz Cumhuriyet kadınları daha aktif görev almalıyız."

Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer,

Nasıl bir yerel yönetim anlayışım var, neler yapmak iddiası ile geliyorum.

Geçmiş yönetimlerin yaptıkları güzel işleri tabii ki alıp başımızın üzerine koyarım. Ancak ikinci yüzyılda bambaşka şeyleri de konuşmamız gerektiğini biliyorum.

Hepimiz biliyoruz Narlıdere bir tarafta lüks konutların, diğer tarafta gecekondu bölgelerinin bile bulunduğu farklı şehirleşme şekline sahip. Narlıdere bu şekilde İzmir’de ilk akla gelen ilçe olabilir.

Atatürk, 2. İnönü mahalleleri ile Narlı ve Çatalkaya mahallelerini kapsayan 2 ayrı riskli alan sınırını inceledim. Plan raporlarını okudum. 2270 haneyi ilgilendiren bir kentsel yenileme alanı. Kolay değil biliyorum. Çok şeffaf olarak meslek odalarının ve bilim adamlarının görüşlerini mutlaka dikkate alarak ilerlemek gerekecektir.

Bu işe liderlik eden kişinin bir mimar olması inanın bana çok şey değiştirir.

Kısıtlı bütçelerle yapılan çalışmaların, hem ilçenin güzelliği için hem de ülke ekonomisi için doğru planlanması, yapımı esnasında kontrolü büyük harflerle söylemeliyim KONTROLÜ çok önemli.

Doğal olarak bütün yatırımları ilçe belediyesi yapmıyor. İZSU, İzbeton, Gediz A.Ş, İzmirgaz, Telekom şirketleri gibi pek çok kurumun çalışmaları var. Yatırımı, bakımı bu şirketler yapıyor evet ancak yerel yönetimin buradaki sorumluluğu o kamu yada özel kurumlar arası koordinasyonu sağlamak, bunların işini düzgün yapması için müdahale etmek.

Çünkü sonra yük yerel yönetime kalıyor, bozuk yollar, taşan kanallar gibi.

Yanlış anlaşılmasın Narlıdere ölçeğinde değil tespitim, bu genel bir şehircilik sorunu.

Yerel yönetimler bu kurumlardan doğru imalatı, doğru bakımı isteyebilir. İnanın buna bunun üzerine kafa yormuş insanım, kurumların kapısında yatmış insanım. Bürokrasi var, kurumların farklı yapısı var. Ancak istemek ve kararlı olmak çok önemli.

Kadınım, anneyim kadının çalışma hayatındaki rolünün artması çok önemli. Bu iddia ile aday oluyorum, tabii ki kız kardeşlerimin sorunlarını yürekten biliyorum. Yaşanmışlıklarım var. Var gücümle onlar için çalışacağım.

Bu alanda çalışma yapan sivil toplum örgütleri, Narlıdereli kadınlar, insanlar da var biliyorum, değerli emekleri, güzel projeleri var. Hepsini kucaklamak ve daha fazla kadına ulaşmak için, işbirliği için onları daha da teşvik etmek istiyorum.

Daha yeşil, açık spor alanları, parkları daha fazla, ayrıca insan unsurunun önemsendiği bir Narlıdere isteğim için çalışacağım. Bunu söylerken Narlıdere’deki 20 çocuk parkının çoğunu gezmişimdir.

Engelliler için yapılanların, yapılacakların onlarla birlikte yaşayarak yapılması gerekir. Sarı şeritler var mesela çok sayıda engelli dosta sordum işe yarıyor mu diye yaramıyor, gülümseyip “engelsizleri engelli hale getirebiliyor” dediler.

Sokak canları için yapılacak çok şey var.

Kısıtlı imkanlar ile mucizeler yaratılamaz belki ancak çocukların, gençlerin insanların değerli oldukları hissettirilebilir.

Tekrar edeyim bu söylemlerim mevcut Belediyemize yönelik eleştiriler değil. Şehircilikte çok başka noktalardaki, kent ve kentli kültürünü oluşturmuş dünya şehirlerinden farkımız.

Dikkat ederseniz ütopik veya maliyetli yatırımlardan bahsetmiyorum. İnsan ölçeğinde insanı önemseyen küçük farklardan bahsediyorum. Çünkü ilçe belediyesi bütçesi, büyükşehir belediyesinin bütçesi, ülkenin ekonomik durumu ve hükümet kaynaklarına göre büyük ve önemli yatırımlar yapılabilir bunu hepimiz biliyoruz.

Kaynağı bulduğumuzda en doğru yatırım yapılacaktır zaten. Kaynak yaratmaya çalışmak, yatırımlarda da kaynakları doğru kullanmak halkın görüşü ve isteklerini dikkate almak önemli.

Bir tarafta çok yaşamsal ihtiyaçlar var. Barınma ihtiyacı, okula giden çocuğun, kadınların ihtiyaçları. Ama diğer tarafta ikinci yüzyıla girerken çokça konuşulması gereken, artık çok ciddi adımlar atılması gereken başka işler de var.

Dirençli kent, depreme dirençli kent, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm gibi çağın gereği konuşulması, planlanması gerekenler.

Deprem gerçeği var, bir taraftan dönüşürken, iyileştirirken, bir taraftan da hazırlıklı olmak gerek.

Bizden uzak olsun ancak görmezden gelemeyiz, olası bir deprem durumunda yardım şehre ilçeye gelinceye kadar kendi kendimize yetmemiz gerekli. Depreme dirençli kent dediğimiz kavram bu. Adımlar atılmalı, projeler başlatılmalı.

Bu konularda parasız bile bilgi verecek, bildiğini paylaşmaktan esirgemeyecek dünyaya mal olmuş bilim insanları, gerçekten çok fazla. Tekrar söylüyorum bilgiye inanmak, istemek ve kararlı olmak buradaki kilit nokta.

Projeler, hayaller burada uzar gider. Hepsini anlatmam epey uzun sürer. Burada zaten önemli olan benim heyecanımın ve insan odaklı proje, insan odaklı ilçe isteğimin bütün Narlıderelinin istekleri ihtiyaçları ile harmanlanması ortak yönetim anlayışında buluşması önemli olan. Yani hep beraber yönetmek. Sosyal belediyeciliği hep beraber yapmak.

Çalışmalarda ben yapacakmışım, ben kontrol edecekmişim, projeyi ben çizecekmişim gibi konuşuyorum ama tabii ki ekip işi. Adaylığımın gerçekleşmesi ve seçilmem durumunda ben de ekibin, kadronun, meclisin bir parçası olacağım. Ama yöneticideki heyecan, istek, kararlılık bulaşıcıdır hep bunu gördüm.

Kente ve insana dair istekler ve ihtiyaçların bazılarına değindim. Ama diğer tarafta giderek nefes almakta zorlandığımız ülkenin demokrasiden uzaklaşmış ortamı var.

O da çok uzun başlıklardan biri galiba. İllaki, Partimizi daha güçlü çok güçlü kılmak için, örgütümüz ile aynı kararlılıkta çalışarak, demokrasiyi kendi içimizde de uygulayacağız, en çok da biz ses çıkaracağız.

İlçe başkanım ve değerli yöneticilerine teşekkürlerimi sunarım. Baba ocağı ilçe merkezimizi bugün bize açtılar.

Bütün adaylara eşit hizmet vermek için çok yoruluyorlar, seçim sürecin de de yorgunlukları devam edecek.

Beni bugüne getiren sadece çok dürüst ve çalışkan olmamı isteyen annem, babama aileme bir söz;

Sizi hiç utandırmadım. Bundan sonra da görevim ne olursa olsun utandırmam.

Diğer sözüm eşime, zorlu bir süreç, desteği hep yanımda. Hayatımız belki çok zorlaşacak ama ikimiz de zoru seviyoruz, ideallerimiz aynı bizim.

İki kızım burada, seçilirsem daha az vakit geçirebileceğiz belki ama onlara da söz veriyorum. Görev alsam da almasam da onlara, arkadaşlarınıza örnek olmak için çalışacağım. Gençler umutsuzluğu pes etme noktasında yaşıyorlar, pes etmeyeceğiz!

Yanımda yürüyenlere buradan söz, seçilirsek birbirimizi güçlendireceğiz ve çok güzel işler yapacağız ve çoğalacağız.

Ve siz Değerli Partililer, Narlıdereliler bugün geldiniz, heyecanıma ortak oldunuz sonsuz teşekkürler.

Aday olur seçilirsem, bugünkü heyecanımı, kararlılığımı ve umudumu yaşatacağıma dair size de söz veriyorum. Toplum için doğruyu isteyen herkes beraber yürüyeceğiz.

Sevgili Narlıdereliler,
İşte evindeki o fotoğrafla konuşan küçük çocuk. O günkü masum ve nahif duygularla Ata'sına verdiği sözlerden birini daha tutmak için bir yola çıkıyor.
O küçük çocuk çok büyüdü, çok tecrübelendi ve "Temsilde Eşitlik" olmalı, Narlıreye de bu çok yakışır düşüncesiyle bir Cumhuriyet kadını olarak Belediye Başkan aday adayı başvurusunu yapıyor.

Bugüne kadar yolumdan, doğru bildiğimden hiç şaşmadım, kişisel menfaatimi hiç düşünmedim. Aday olup seçilirsem de ahlakım, insan sevgim ve görev aşkım da değişiklik olmayacak, bu duygularım eğilip bükülmeyecek eminim.

Partimizin, aday adayları arasından adayın nasıl belirleyeceği konusunda henüz net bir kararı yok. İlerleyen süreçte hep beraber göreceğiz. Bütün adaylara, meclis üyeleği adaylarına kolay gelsin. En çok da bu süreci yönetecek İlçe teşkilatımıza kolaylıklar dilerim. İlçemiz için en güzeli olsun.